İnsanlık tarihsel gelişimi esansında hayatta kalmak için diğer hayvanlardan farklı şekilde alet kullanmayı, üretmeyi ve bunu nesiller boyu aktarmayı öğrenmiştir. Taşları yontmayı, bunlardan çeşitli aletler ve silahlar yapmayı öğrenen insanlar zaman içinde sayılarını arttırmış ve hayatta kalmanın ötesine çıkıp iç dünyalarını dışa vurabilecekleri alanları var etmeye başlamıştır. Mağara resimleri, estetik kaygı güden süs eşyaları, sadece soğuktan korunmak için değil statü veya gösteriş için giyilen giysiler... Avcı toplayıcı toplum yapısından yerleşik toplum yapısına geçiş hakkındaki bilgilerimiz olmasına rağmen yeni bulgularla bu dönemin değiştiğini görmekte gayet olası bir durumdur. Göbekli Tepe’nin keşfi de bunun gibi bir durumdur. Bilinenleri değiştiren ve farklı bir tarih yazımına giden yolu aralayan bir keşiftir. Konumuz olan Karahan Tepe’nin keşfi ise Göbekli Tepe’nin yalnız olmadığını ve onun gibi farklı yerleşim yerlerinin de olduğunu kanıtlayan bir başka keşiftir. Göbekli Tepe’nin kazılarından sonra bulunan yerleşkenin önemi araştırmacılar tarafından fark edilmiş ve civar yerleşkelere dair çevre taraması yapılmıştır. Karahan Tepe’de 1997’de keşfedilmiştir, (Çelik, 2011, s. 241-247) fakat kazılar 2019 yılında başlamıştır. Şanlıurfa’nın 63 kilometre doğusundaki Harran Ovası’nın Güneydoğusunda bulunan Karahan Tepe yerleşkesi yaklaşık olarak MÖ 9500-8000 yıllarına tarihlenmiştir. Dönem olarak Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tekabül etmektedir. (Çelik, 2011, s. 241) Tektek Dağları adıyla bilinen bu bölgede tarlalarda 266 adet sütun başı gözlemlenmiştir. (Çelik, 2000, s. 6)
Andrew Collins Karahan Tepe ile ilgili kaleme aldığı eserde keşfedilen yapının tanımını şu şekilde yapmıştır:
Yapı AD (Büyük Elips) Üç bağlantılı yapı kısmen veya tamamen kireçtaşı kayadan oyulmuştur. En büyüğü, Yapı AD (popüler olarak “Büyük Elips”), eliptik bir görünüşe sahiptir ve maksimum uzunluğu 23 metre (75 fit) ve genişliği yaklaşık 20 metre (65 fit) civarındadır. Çevre duvarının kuzey, doğu ve güney bölümleri yaklaşık 1,5 metre (5 fit) kalınlığında kuru taş duvarlarla yapılmıştır. Bu duvarın içine başlangıçta 18 T-sütunu
yerleştirilmişti ve bu sütunların arasında Nevalı Çori ve Göbekli Tepe gibi diğer Seramik Öncesi Neolitik kült merkezlerinde bulunan taş sıralara benzer taş banklar
vardır. Yerinde kalan en az bir banka üstü, ön dar kenarında
oyulmuş süslemeler bulunduğu için açıkça eski bir T-sütunun gövdesidir."
AD yapısının
Batı yarısı tek parça kaya kütlesi içinden oyulmuştur. Burada üç adet taş taht
bulunur. Bu taşların her biri insan oturabilecek büyüklüktedir. Önlerinde birer basamak
ve set bulunur. Bu tahtlarda,
törenlerde toplumun yaşlıların veya rahiplerin oturmuş olabileceği
düşünülebilir. Yapıda kabartmalar ve rölyefler bulunmaktadır. Bazıları ceylan ya da geyiklere benzetilmiş bir kısmı da
silinmiştir. Collins’e göre AD yapısı, Karahan Tepe’deki törensel yolculuğun başlangıç noktası olarak kabul
edilir. Katılımcıların buradan
geçit penceresiyle AB
yapısına geçildiği düşünülür. Yapıdaki düzen, ritüel bir tören, geçiş ya da
topluluk toplantısı alanı olduğu
düşünülür. Collins, bu alanın “Ruhun
veya enerjinin canlandırıldığı, ardından diğer
yapılar aracılığıyla sembolik
bir dönüşümün yaşandığı bir kutsal merkez...” olabileceğini ileri sürer.
Karahan Tepe'de taş mimarisi,
halk arasında Sütunlar Tapınağı olarak adlandırılan AB Yapısı'nda çok daha etkileyici bir
şekilde mevcuttur. AD Yapısı'nın hemen kuzey - kuzeybatısında yer almakta
olup, 70 santimetre (27.5 inç) boyutundaki dikdörtgen bir pencere aracılığıyla bu yapıya bağlanmaktadır; bu pencere, özellikle bu amaç için yerinde bırakılmış ince bir taş duvara oyulmuştur (bkz. şekil 6). Bu pencerenin diğer yanında yapının taş zeminine inen beş kaba şekilde
oyulmuş basamak bulunmaktadır. Tamamen yamaçtan oyulmuş olan Sütunlar Tapınağı, köşeleri yuvarlatılmış trapez
şeklindedir. Boyut olarak 7
metre (23 fit) uzunluğunda ve maksimum 6 metre (20 fit) genişliğindedir; güney ucu kuzey ucundan daha dardır. Kireçtaşı duvarları 2.3 metre (7.6 fit) yüksekliğe kadar yükselmekte olup, bunun ötesinde
yapay olarak düzeltilmiş taş yüzey bulunmaktadır.
AB
yapısında 11 dik sütun bulunmaktadır. Bu sütunlar
fallus biçiminde olup bunlardan 10’u doğrudan kaya kütlesinden oyularak yapılmıştır. Collins, Fallusların arasında hareket
yönünü belirleyen sembolik bir rota olduğunu düşünmektedir. 11. Sütun şekli ve
ağzıyla yılana benzemektedir. Bu sütunun mekanın
koruyucu ruhu olduğu
düşünülebilir. Dikili fallusların olduğu bu yapıda onlara bakar şekilde duran bir
insan kafası bulunmaktadır. Bu kafa bir erkek kafasına benzer ve gövdesi yılanı
andırır biçimdedir.
AA Yapısı
olarak adlandırılan bölümde
Karahan Tepe’deki üç kaya oyma yapının en kuzeydeki olanı anlatılmaktadır. Bu
yapı, yaklaşık 8,5 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğinde ve 1,1 metre
derinliğinde, köşeleri yuvarlatılmış trapez biçiminde bir oyuktur. Batı
duvarında, ön yüzünde kazıma tekniğiyle yapılmış uzun bir yılan motifi bulunan,
3,6 metre uzunluğunda kavisli
bir oturma sekisi yer alır. Yılanın başı yukarı dönüktür
ve hemen yanında kuzeye bakan
bir tilki kabartması bulunur; bu iki figürün aynı yöne bakması, aralarında bir
ilişki olduğunu düşündürür. Yapının kuzey kısmında zemine oyulmuş, yaklaşık 2,3 metre derinliğinde düzensiz
bir çukur vardır; bu çukurun yanındaki oyuk, bir kişinin içine girebileceği büyüklüktedir. Doğu
duvarına oyulmuş basamaklar yapıya inişi sağlar. Bu yapı, güneydeki “AB”
yapısıyla kavisli bir kanal aracılığıyla bağlantılıdır. Kanalın kıvrımlı formu
yılanı andırmakta ve olasılıkla ritüel geçişi simgelemektedir. Kazı başkanı
Necmi Karul’a göre ziyaretçiler “AD” yapısından başlayarak bu kanal üzerinden AB’ye,
oradan da AA’ya yönelmiş; bu sırayla gerçekleştirilen geçişlerin törensel bir anlamı olduğu düşünülmektedir.
AC Yapısı, Karahan
Tepe’deki üç ana yapının
doğu tarafında, AA Yapısının hemen yanında yer alan daha küçük ve basit
bir kaya oyma yapıdır.
Dairesel biçimli olan bu yapı, eğimli ana kayaya oyulmuş ve üzeri tonlarca
molozla kapatılmış şekilde bulunmuştur. Bu durum, yapının diğer
kutsal alanlar gibi bilinçli bir “gömmeyle” kullanım
dışı bırakıldığını göstermektedir. Yapının
güney ucunda, iç kısmına oyulmuş
bir oturma sekisi
bulunmaktadır. Bu sekiden
kuzey ve kuzeydoğu
yönüne doğru bakış hâkimdir. Bu yönelimin,
bölgedeki diğer yapıların ritüel
düzeniyle ve doğu ufkuyla ilişkili
olabileceği düşünülmektedir. AC Yapısı, boyut ve biçim açısından
daha sade olsada, Karahan Tepe’deki tören
alanlarının bütününe ait bir kutsal kompleksin parçası olarak
değerlendirilmektedir.
Karahan Tepe kazılarında mimari yapılara ek olarak çok sayıda küçük buluntu ele geçirilmiştir. Bu buluntular arasında
taş aletler, yontma
taş endüstrisi ürünleri,
özenle işlenmiş kireçtaşı heykelcikler ve hayvan
biçimli nesneler yer almaktadır. Ayrıca
delinmiş taş boncuklar, ok
ucu biçimli parçalar, çakmaktaşı ve obsidyen örnekleri ile kemik aletler tespit
edilmiştir. Bazı küçük buluntular, üzerinde geometrik çizimler veya stilize
hayvan figürleri bulunan taş levhalardan oluşmaktadır. Bu eserlerin bir kısmı,
yapıların zeminlerinde ya da
dikilitaşların çevresinde bulunmuştur. Ayrıca insan başı biçimli küçük taş
heykelcikler ve fallus biçimli taş objeler de ele geçmiştir. Bu küçük buluntular, Karahan Tepe’deki günlük kullanım eşyalarının, sembolik
objelerin ve ritüel amaçlı taş eserlerin çeşitliliğini göstermektedir.
Karahan Tepe, Çanak Çömleksiz Neolitik Dönemin erken evrelerine ait önemli bir yerleşim
ve kült alanıdır. Kazı çalışmaları, alanın hem yerleşim hem de ritüel amaçlı
olarak kullanıldığını göstermektedir. AD, AB, AA ve AC yapıları, kaya oyma mimarinin örnekleri olup, belirli
bir plan düzeni
içinde birbirine bağlı kutsal alanları
temsil eder. Bu yapılar, dönemin toplumsal ve inançsal
düzenine ilişkin veriler sunmaktadır. Mimari planlama, işlevsel ayrımlar ve hayvan
kabartmaları, Neolitik dönemde
sembolik düşüncenin ve toplu ritüel uygulamalarının varlığını göstermektedir.
Elde edilen
bulgular, Karahan Tepe’nin Neolitik toplulukların sosyal örgütlenmesi, inanç
sistemi ve mimari anlayışının gelişim
sürecini incelemede önemli
bir kaynak olduğunu
ortaya koymaktadır. Çalışmaların ilerlemesiyle birlikte, bölgedeki kültürel
yapının kapsamı ve diğer
Taş Tepeler yerleşimleriyle ilişkisi daha ayrıntılı biçimde
değerlendirilebilecektir.
Kaynakça
Collins,
A. (2024). Karahan Tepe - It's Three Interconnected, Rock-cut Structures
Examined. Journal of Archaeological Studies (n.d).
Çelik, B. (2000). A New Early-Neolithic Settlement:
Karahan Tepe. Neo-Lithics(2-3).
Çelik, B. (2011). Karahan Tepe: A New Cultural
Centre in the Urfa Area in Turkey. Documenta Praehistorica(38).


